Tavuk

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal'ın Açıklaması



Açık Kasıt
Çok değil, asgari insani halde bile, artık “zamanaşımı” tehdidine konu olacak kadar yıllara sari bir kıyım aslında en görkemli bir toplumsal barışın anahtarı olabilecekken,

bunun can yakıcılığının, ıstırabının, travmasının kamu erkince mümkün olan her yoldan canlı tutulmasının adını hiç ikiletmeden koymak gerek: açık kasıt.

Madımak Katliamı’nın kamu erki nezdinde bugüne dek geçirdiği safhalara bakınca, dilimizin ucuna gelenler bazen hoyratlık, bazen gönülsüzlük, bazen acımasızlık ya da en naif deyişle kötülük olmuştu.

Fakat katliamın 30. yılında Erdoğan’ın merhametine nail olarak tahliye edilen Hayrettin Gül’ün durumuna bakınca artık kendimize de hatırlatmamız gerekiyor: failden adalet beklenmez.

Bir yanda kastı, niyeti, derdi gücü zaten kıyımın bizzat canlı tutulması olan bir erk, diğer yanda ise hükümsüz bir şekilde yıllarını tutukluluk altında geçirenler;

uzun gözaltılarda ekmeğe, suya erişemeyenler; nezarethane ve mahpushanelerde insanlık dışı muameleye maruz kalanlar, masumiyetlerini teyit eden somut delillere rağmen tutukluluk kararları onananlar;

tahliyesi gelmiş olmasına rağmen salıverilmeyenler; hasta ve yaşlı hallerine rağmen cezaevinde yaşayan ve hatta yaşamını orada kaybedenler.

Düşman Hukuku Bile Değil

Bu bir tercih. Bu, düşman hukuku bile değil. Bu hukuksuzluk da değil, bu apaçık bir hukuk. Egemenin hukuku. Zorbanın hukuku.

Sorunlar, krizler, kıyımlar çareleriyle, çözümleriyle gelirler, doğrudur. Her melanetin içinden bir çıkış bulunur, doğrudur. İş ki irade buna yönelsin, iş ki menzil bu olsun.

Bütün bir Türkiye halkını aslında her şeye rağmen barıştıracak, buluşturacak, birleştirecek türde tarihi bir dava olabilecekken, kasıtlı düşmanlığın en yüksek dilde ifade edildiği;

sanıklarının ve faillerinin mağdur sayıldığı, avukatlarının taltif edildiği, hükümlülerin ise tabir-i caiz ise, itibarlarının kurtarıldığı türde tarihi bir davaya dönüştü.

Hiç Unutmayacak Hep Hatırlayacağız

Bize düşen keskin bir bilinç ve silinmez bir bellek ile yan yana durmak, bunları hiç unutmamak, hep hatırlamaktır. Barışmak cesaret ve sebat; düşmanlık ise sadece kasıt gerektirir.

Biz kim olduğumuzu da, karşımızda kim olduğunu da hep bileceğiz, hiç unutmayacağız. Üzgünüm fakat biliyorum yalnız da değilim. Bütün gücümüz de bundandır. Bütün gücümüz budur.